Mary öğrenci kredilerini geri ödemek için mücadele ediyor.
- Mary is struggling to pay back her student loans.
Bu krediyi bir şekilde geri ödemek zorunda kalacağız.
- We'll have to pay back that loan one way or another.
Sana nasıl geri ödeme yapabiliriz?
- How can we ever repay you?
Geri ödeyecek bazı borçlarım ar.
- I have some debts to repay.
Geri ödeyecek bazı borçlarım ar.
- I have some debts to repay.
Borcumu ödemek zorundayım.
- I must repay the debt.
Tom ve Mary ödünç aldıkları parayı geri ödeyemedi.
- Tom and Mary couldn't pay back the money they owed.
Borçlandığı parayı geri ödemek istiyor.
- He wants to pay back the money he owes.
Borcumu ödemek zorundayım.
- I must repay the debt.
Yakın gelecekte senin iyiliğini ödemek istiyorum.
- I would like to repay your kindness in the near future.