act in advance of; deal with ahead of time

listen to the pronunciation of act in advance of; deal with ahead of time
Английский Язык - Турецкий язык

Определение act in advance of; deal with ahead of time в Английский Язык Турецкий язык словарь

counter
{i} tezgâh

Tom tezgaha gitti ve her ikimiz için bir içki aldı. - Tom went to the counter and bought us both a drink.

Anahtarların tezgahın üzerinde. - Your keys are on the counter.

counter
sayaç

Tokyo borsasında, aşağı yukarı 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü. - In the Tokyo stock market, stocks of about 450 companies are traded over the counter.

counter
(Ayakkabı) Fort. Ayakkabıda arka kısmının dik durması ve formunu muhafaza etmesi için saya ile astar arasına konan sertleştirici takviyeye
counter
{s} karşı, mukabil. z
counter
(Tıp) kunter
counter
{f} karşı gel
counter
fiş
counter
karşılık vermek
counter
karşısında olmak
counter
{s} ters, zıt, aksi
counter
tersine

Tokmağı saat yönünün tersine çevirin. - Turn the knob counterclockwise.

counter
ters

Sizin fikriniz bizim politikamıza ters düşüyor. - Your idea runs counter to our policy.

O tamamen ters etkili olurdu. - That would be counterproductive.

counter
{s} tersine, aksine
counter
(zarf) ters, karşı, aykırı
counter
(Mukavele) tezgah; sayaç
counter
{i} karşıt şey
counter
{s} (to) -e karşı, -in tersine
counter
{f} kontra yumruk atmak
counter
zıt gitmek
counter
karşılıklı vuruş
Английский Язык - Английский Язык
counter
foresee
Anticipate
forestall
counter-
act in advance of; deal with ahead of time

    Расстановка переносов

    act in ad·vance of; deal with a·head of time

    Произношение

Избранное