En kısa sürede iyi bir iş İngilizcesi bilgisi edinmek zorundasın.
- You have to acquire as soon as possible a good knowledge of business English.
Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.
- In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.
Servetini nasıl elde ettin?
- How did you acquire your wealth?
O bilgiyi nasıl elde ettin?
- How did you acquire that information?
Tom yeterli bir deneyime sahip olmadığı için bir iş bulamıyor fakat o bir iş bulamadığı için deneyim edinemiyor.
- Tom can't get a job because he doesn't have any experience, but he can't acquire experience because he can't get a job.
Önce bu biradan hoşlanmayabilirsin. Bu sonradan kazanılan bir tat.
- You might not like this beer at first. It's an acquired taste.
Birisi bana Albert Einstein'ın Sağduyu on sekiz yaşında kazanılan ön yargıların birikimidir. dediğini söyledi.
- Someone told me that Albert Einstein said, Common sense is the collection of prejudices acquired by age eighteen.
Önce bu biradan hoşlanmayabilirsin. Bu sonradan kazanılan bir tat.
- You might not like this beer at first. It's an acquired taste.
Helal yoldan kazanılmayan kazanç, kazanç değildir.
- Acquired by sin - there's no profit within.
Amcamız öldüğünde biz mülkü elde ettik.
- We acquired the property when our uncle died.
Amcamız öldüğünde biz mülkü elde ettik.
- We acquired the property when our uncle died.
Havyar edinilmiş bir lezzettir.
- Caviar is an acquired taste.
Descent is the title whereby a man, on the death of his ancestor, acquires his estate, by right of representation, as his heir at law. — William Blackstone.
... to acquire. ...
... to acquire these weapons. And if they could ever use, of course, it would possibly have ...