Sami'nin ailesi Kahire'de çok saygındı.
- Sami's family was much esteemed in Cairo.
Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı!
- Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!
Everybody seems to pay attention to what he says.
- Jeder scheint dem Achtung zu schenken, was er sagt.
Attention! The walls have ears.
- Achtung, Feind hört mit!