Hayatta bir şey başarmak istiyorum.
- I want to achieve something in life.
O, büyük planlar başarmak üzereydi.
- He was about to achieve great plans.
Yaptığını sandığım başarı türünü elde etmek istiyorsan, öyleyse daha çok çalışmak zorunda kalacaksın.
- If you want to achieve the kind of success that I think you do, then you'll have to study harder.
Elde etmek neredeyse imkânsızdır.
- It's almost impossible to achieve.
O bir atılımı gerçekleştirmek için yeteneğini berbat bir şekilde abarttı.
- He badly exaggerated his ability to achieve a breakthrough.
Böylesine bir mükemmelliğe ulaşmak için ne kadar süre eğitim gördün?
- How long did you train in order to achieve such perfection?
Mutluluğa ulaşmak zor.
- It's hard to achieve happiness.
Henüz bir şey başarmadım.
- I haven't achieved anything yet.
İşinde neyi başarmak istiyorsun?
- What do you want to achieve in your work?
Tom yapmak için başladığı işi başarmış gibi görünüyor.
- Tom appears to have achieved what he set out to do.
Tom zaten hedeflerinin birçoğunu elde etti.
- Tom has already achieved many of his goals.
Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler.
- Tom and Mary have achieved remarkable results using their new technique.