Onunla, Boeing diğer sorunların da olabileceği, ama mürettabat işini doğru şekilde yaparsa bir kazadan kaçınılabileceği anlamına gelir.
- By that, Boeing means that there may also have been other problems, but that an accident could have been avoided if the crew had done their job correctly.
Bunu doğru şekilde nasıl yapacağımı gerçekten bildiğime emin değilim.
- I'm not sure I really know how to do it correctly.
Eğer doğru hatırlıyorsam, o, Tom'un Mary'nin düğününde söylediği şarkı.
- If I remember correctly, that's the song Tom sang at Mary's wedding.
Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.
- If I remember correctly, Tom sold his car to Mary for just 500 dollars.
Soruları doğru olarak yanıtladım.
- I answered the questions correctly.
Yalnızca ben, soruyu doğru olarak yanıtlayabilirdim.
- Only I could answer the question correctly.