Tom özel olarak sizi istedi.
- Tom specifically asked for you.
Bu daireler genç aileler için özel olarak tasarlanmıştır.
- These apartments are designed specifically for young families.
Özellikle, ben bir üniversite okutmanıyım.
- Specifically, I'm a university lecturer.
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.