Hayatta bir şey başarmak istiyorum.
- I want to accomplish something in life.
Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti.
- Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.
Ken sonunda yapmak için yola çıktığı şeyi başardı.
- Ken finally accomplished what he set out to do.
İyiyi başarmak için kötülük yapmak gerekli değil.
- It's not necessary to do evil in order to accomplish good.
O başladığı şeyi sonuçlandırır.
- He accomplishes whatever he sets out to do.
On yılımı alsa bile, işi başarmaya kararlıyım.
- Even if it takes me ten years, I am determined to accomplish the job.
Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti.
- Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.
O bizim en büyük başarımız.
- That was our biggest accomplishment.
Büyük başarılar risksiz olamaz.
- There can be no great accomplishment without risk.
Tom'un yetenekleriyle gurur duyuyorum.
- I'm proud of Tom's accomplishments.
Tom başarılı bir ressamdır.
- Tom is an accomplished artist.
Tom başarılı bir yüzücüdür.
- Tom is an accomplished swimmer.
Tom yetenekli bir yüzücüdür.
- Tom is an accomplished swimmer.
Penguenler yetenekli yüzücülerdir.
- Penguins are accomplished swimmers.
Ken sonunda yapmak için yola çıktığı şeyi başardı.
- Ken finally accomplished what he set out to do.
Ben böyle bir görevi başarmanın gururunu duyuyorum.
- I am proud of having accomplished such a task.
Görevlerini bir zorluk olmadan tamamladılar.
- They accomplished their task without any difficulty.
Operasyonun ilk aşaması tamamlandı.
- The first stage of the operation has been accomplished.
Tom'un yetenekleriyle gurur duyuyorum.
- I'm proud of Tom's accomplishments.
These qualities . . . go to accomplish a perfect woman. - Charles Cowden Clarke.
This that is written must yet be accomplished in me - Luke 22:37.
He had accomplished half a league or more. - William H. Prescott.
... There are alternatives to accomplish the objective I have, which is to bring down rates, broaden ...