Seyirci, performansları için oyuncuları alkışladı.
- The audience acclaimed the actors for their performance.
Onu alkışlarla imparator ilan ettiler
- They acclaimed him emperor.
Onu alkışlarla imparator ilan ettiler
- They acclaimed him emperor.
Oyuncu fanatikleri tarafından alkışlandı.
- The player was acclaimed by the fans.
Seyirci, performansları için oyuncuları alkışladı.
- The audience acclaimed the actors for their performance.
Onu alkışlarla imparator ilan ettiler
- They acclaimed him emperor.
Belediye başkanının konuşması çok beğeni ile karşılandı.
- The mayor's speech was received with much acclaim.
She's an acclaimed writer, her books are bestsellers before they are published.
Although it was critically acclaimed, the album wasn't a commercial success.