Yapmanız gereken bütün şey bana inanmaktır.
- All you have to do is believe me.
Bu çocuk dünyanın düz olduğuna inanmaktadır.
- This child believes that the earth is flat.
Ona ne kadar inanıyorsun?
- How much do you believe him?
Çocukluğumda Noel Baba'ya inandım.
- In my childhood, I believed in Santa Claus.
Ona inanmakla aptallık ettin.
- It was stupid of you to believe in him.
Bana göre buna inanmak zor.
- I find this hard to believe.