abundance, fruitfulness

listen to the pronunciation of abundance, fruitfulness
Английский Язык - Турецкий язык

Определение abundance, fruitfulness в Английский Язык Турецкий язык словарь

plenty
gayet
plenteousness
bereket
plenteousness
bolluk
plenty
çokluk
plenty
bol miktar

Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var. - You have plenty of time to catch the train.

Masada bol miktarda taze yumurta var. - There are plenty of fresh eggs on the table.

plenty
dili bol bol
plenty
{s} bir yığın
plenty
yetecek kadar
plenty
{s} pek çok

Pek çok çocuğun seninle dışarı çıkmak istediğini biliyorum. - I know that plenty of guys want to go out with you.

Yeni bir baba olarak, ben ilk çocuğuma pek çok kitap verdim. - As a new father, I gave my first child plenty of books.

plenty
(sıfat) çok, bir yığın, pek çok, bol
plenty
{i} bereket
plenty
{s} bol

Bu yıl bol karımız vardı. - We have had plenty of snow this year.

Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin! - You promised that there would be plenty of hedgehogs in the village!

plenty
dili pek çok
plenty
tamamen
plenty
bereketli
plenty
(zarf) bol bol, çok, gayet, tamamen
Английский Язык - Английский Язык
{n} plenty
{n} plenteousness
abundance, fruitfulness
Избранное