Bir kitabın özetini çıkardım.
- I made an abstract of a book.
Bu özeti Arapçaya çevirebilir misin?
- Can you translate this abstract into Arabic?
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Sınıf arkadaşlarımdan hiçbiri buraya yakın yaşamazlar.
- None of my classmates live near here.
Bilgisayarların hiçbiri yanmış bir kartla çalışmaya devam edemez.
- None of the computers can continue to run with a burnt card.
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Senin açıklaman benim için çok soyut.
- Your explanation is too abstract for me.
Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian.
- I have difficulty understanding abstract modern art, especially Mondrian.
Onun sizinle bir ilgisi yok.
- It's none of your business.
Yarım somun ekmek hiç yoktan iyidir.
- Half a loaf is better than none.
Herkes için bir arkadaş hiç kimse için bir arkadaştır.
- A friend to all is a friend to none.
Hiç kimse onu Tom'un yapabildiği kadar iyi yapamaz.
- None can do it as good as Tom can.
Hiçbiriniz benim partime davet edilmeyecek.
- None of you are invited to my party.
Onlardan hiçbirinin kaza geçirmediğini umuyorum.
- I hope that none of them got into an accident.
Bazı soyut sanatları anlaması zordur.
- Some abstract art is difficult to understand.
Senin açıklaman benim için çok soyut.
- Your explanation is too abstract for me.
Hiç birimiz mükemmel değiliz.
- None of us are perfect.
Hiç birimiz Fransızca bilmiyor.
- None of us speak French.
He abstracted out the square root function.