absolute, real, certain, obstinate

listen to the pronunciation of absolute, real, certain, obstinate
Английский Язык - Турецкий язык

Определение absolute, real, certain, obstinate в Английский Язык Турецкий язык словарь

positive
pozitif

Rönesans ile skolastik düşünce yerini pozitif düşünceye bırakmıştır. - With Renaissance, scholastic ideas gave place to positive ideas.

Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler. - Negative electrons attract positive electrons.

positive
faydalı
positive
(Matematik) artı nicelik
positive
zait
positive
(Matematik) sıfırdan büyük nicelik
positive
hastalık belirtisi gösteren
positive
emin

Onun Tom olduğundan emin misin? - Are you positive that it was Tom?

Onun bitirdiğinden eminim. - I am positive that he has finished.

positive
(isim) pozitif, olumlu derece, kesin şey, pozitif görüntü (film)
positive
elek

Protonlar pozitif, elektronlar negatif yüke sahiptir ve nötronların yükü yoktur. - Protons have a positive charge, electrons have a negative charge, and neutrons have no charge.

Pozitif elektrota katot adı verilir. - The positive electrode is called the cathode.

positive
olumlu, artı
positive
{s} tam
positive
foto
positive
{s} mutlâk
positive
{s} belirgin
positive
sarih
positive
{s} kesin, mutlak: positive proof kesin delil
positive
vazıh
positive
{s} dogmatik
positive
{s} gerçek: a positive
Английский Язык - Английский Язык
{a} positive
absolute, real, certain, obstinate

    Расстановка переносов

    absolute, real, certain, ob·sti·nate

    Произношение

Избранное