Araba ani bir dönüş yaptı.
- The car made an abrupt turn.
Bill'in ani tavrı onun yanlış anlaşılmasına neden oluyor.
- Bill's abrupt manner causes him to be misunderstood.
Beklenmedik soru karşısında kafası karışmıştı.
- He was confused by the abrupt question.
O aniden sözümüzü kesti.
- He interrupted us abruptly.
Hikaye aniden sona erdi.
- The story concluded abruptly.
Till death abrupts them.
The cause of your abrupt departure.
Over the vast abrupt.
Tumbling through ricks abrupt.