Öğrenci gereksiz ayrıntıları çıkararak raporunu kısaltmaya karar verdi.
- The student decided to abridge his paper by taking out unnecessary details.
Bu sözlük kısaltılmış bir baskıdır.
- This dictionary is an abridged edition.
Bu kitap orijinalinden kısaltılmıştır.
- This book is abridged from the original.
Bu sözlük kısaltılmış bir baskıdır.
- This dictionary is an abridged edition.
She retired herself to Sebaste, and abridged her train from state to necessity. - Fuller.
The novel was abridged by the author to make the audio recording a more manageable length.