Akşam yemeğine davetlim olur musunuz?
- Ich möchte Sie zum Abendessen einladen.
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- Meine Mutter ist mit der Zubereitung des Abendessens beschäftigt.
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- My mother is busy preparing supper.
Dün akşam akşam yemeğini pişirdim.
- I cooked supper last night.
Öğle ve akşam yemeklerini saat kaçta yersin?
- At what time do you eat lunch and supper?
Neden bizimle birlikte akşam yemeği yemiyorsun?
- Why not have dinner with us?
Tom dün akşam akşam yemeği yemedi.
- Tom didn't have dinner last night.
Bu gece TV yemekleri yiyoruz.
- We're having TV dinners tonight.
Biz gerçekten bütün bu insanlara biftek yemekleri almayacağız, değil mi?
- We're not really going to buy all these people steak dinners, are we?
Akşam yemeği yemek istiyorum.
- I would like to have dinner.
Bir restoranda akşam yemeği yemek istiyorum.
- I want to have dinner at a restaurant.
Bu akşam benimle yemek yemek ister misin?
- Do you want to have dinner with me tonight?
Bu akşam evimde yemek yemek ister misin?
- Would you like to have dinner at my place tonight?
I play the piano after supper.
- Ich spiele nach dem Abendessen Klavier.
You are to do your homework before supper.
- Du musst deine Hausaufgaben vor dem Abendessen machen.
She ordered three dinners.
- Sie hat drei Abendessen bestellt.
He ordered three dinners.
- Er hat drei Abendessen bestellt.
Uncle Bob invited us to have dinner.
- Onkel Bob lud uns zum Abendessen ein.
I can have dinner ready by 10 o'clock.
- Ich kann das Abendessen um 10 Uhr fertig haben.