Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi.
- Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.
Buralarda bir gençlik yurdu var mı?
- Is there a youth hostel around here?
Malezya'daki gençlik Kore ve Japonya'daki ünlülerden gerçekten hoşlanıyor.
- The youth in Malaysia really like Korean and Japanese celebrities.
Gençliğinin bittiğini düşünmek için iyi bir nedenin olabilir.
- You may have good reason to think that your youth is over.
Genç bir adam seni dışarıda bekliyor.
- A young person is waiting for you outside.
Genç bir kişi seni görmek istiyor.
- A young person wants to see you.
Yaşlı adam gençleri kıskanıyor.
- The old man envies the youth.
Gençler bahçede yerler.
- The youth eat in the garden.