Biz biraz tavuk çorbası yedik.
- We had some chicken soup.
O, bir tavuk satın aldı.
- She bought a chicken.
Bir hindi, bir piliçten biraz daha büyüktür.
- A turkey is a little bigger than a chicken.
Bu piliç çok pişirilmiş.
- The chicken is overcooked.
chicken out olarak sözlükte yer alıyor.
Sen böyle bir korkaksın.
- You're such a chicken.
Fırında kızartılmış tavuğu severim.
- I like roast chicken.
Babam tavuk kızartmak için ateş kullanır.
- Dad uses fire to roast a chicken.