Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a woman of breeding or higher class, a woman of authority

listen to the pronunciation of a woman of breeding or higher class, a woman of authority
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a woman of breeding or higher class, a woman of authority в Английский Язык Турецкий язык словарь

lady
{i} hanımefendi

Hanımefendi, bir ay önce buraya taşındı. - The lady moved here a month ago.

Sizi soran bir hanımefendi var. - There's a lady asking for you.

lady
bayan

Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır. - Michael is a man's name but Michelle is a lady's name.

Bayan şimdi su içiyor. - The lady is now drinking water.

lady
{i} leydi

Leydi en fazla kırk yaşında. - The lady is forty years old at most.

Jane güzel bir leydi oldu. - Jane grew up to be a fine lady.

lady
kadın

Beyaz elbiseli kadın, ünlü bir aktristir. - The lady dressed in white is a famous actress.

O, yaşlı kadına sıcak bir gülümseme fırlattı. - She shot a warm smile at the old lady.

lady
{i}

Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir. - It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.

Hayalim devlet başkanının eşi olmak. - My dream is to be the First Lady.

lady
Lady Day 25 marta tesadüf eden bir kilise yortusu
lady
kibar kadın
lady
sevgili

Sevgili bayan, ben Polonyalı bir dedektif değilim. Ben uluslararası bir dedektifim. - I am not a Polish detective, dear lady. I am an international detective.

lady
bir İngiliz asılzadesinin karısı
lady
{i} b.h. Leydi
lady
lady of the house evi idare ed
lady
(sıfat) kadın
lady
sevilen kadın
lady
lady in waiting kraliçe veya prensesin nedimesi
lady
{i} hanım

Hanımefendi, bir ay önce buraya taşındı. - The lady moved here a month ago.

Sizi soran bir hanımefendi var. - There's a lady asking for you.

Английский Язык - Английский Язык
lady
a woman of breeding or higher class, a woman of authority

    Расстановка переносов

    a wo·man of breed·ing or higher class, a wo·man of au·tho·ri·ty

    Произношение

Избранное