O, bize çok heyecan verici bir macera hikayesi anlattı.
- He told us a very exciting adventure story.
Cookie macera hikayelerini sever.
- Cookie likes adventure stories.
Riskli bir macera olduğunu kanıtlayabilir.
- It may prove to be a risky adventure.
Sami, Leyla'nın cinsel kaçamaklarıyla ilgili her şeyi biliyordu.
- Sami knew everything about Layla's sexual escapades.