Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış.
- Someone has ripped out the first three pages of this book.
Romanın son sayfasını henüz okumadım.
- I haven't read the final page of the novel yet.
Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi.
- Tom flipped through the pages of the magazine.
Sarı sayfalara bir göz at.
- Look through the yellow pages.
O şirket sadece bir web sayfası koydu.
- That company just put up a web page.
Bir web sayfası ziyaretçilerinin %90'ından daha fazlası arama motorlarındandır.
- More than 90 percent of visits to a web page are from search engines.
Dave Bishop, an amateur astronomer, operates a supernova web page at www.rochesterastronomy.org/supernova.html, which lists new discoveries, including images.
... faster but get you all the bits from the web page that ...
... And for each of those entries, that this particular web page ...