Böylesine uzun bir mesafeyi yürüdüğü için iyi bir yürüyüşçü olmalı.
- He must be a good walker to have walked such a long distance.
Yürüyüşçülere çoğunlukla cadının tankları denilmektedir.
- Walkers are commonly called witch's tanks.
O bir yürüteç yardımıyla yürümektedir.
- She gets about with the help of a walker.
Tom hızlı bir yayadır.
- Tom is a fast walker.
These are three- or four-legged frames, on wheels, which remind one of a modern-day Zimmer frame.