Jeff ve Mia boşanmayı önlemek için son bir çaba sarfediyorlar.
- Jeff and Mia are making a last ditch effort to avoid a divorce.
Fişekler ısı arayan füzeleri önlemek için kullanılır.
- Flares are used to avoid heat-seeking missiles.
Şüpheli tutuklanmaktan kaçınmak istedi.
- The suspect wanted to avoid being arrested.
Biz yoğun trafikten kaçınmak için, bir arka yoldan gittik.
- We took a back road to avoid the heavy traffic.
İstisna, kuralı geçersiz kılmaz.
- The exception does not void the rule.
Bir kokarcayı vurmayı sakınmaktan caydım.
- I swerved to avoid hitting a skunk.
Fadıl hayatında bir boşluk hissetti.
- Fadil felt a void in his life.
Tom Gençliğime baktığımda manevi bir boşluk görüyorum. dedi.
- When I look back on my youth, I see a spiritual void, said Tom.
Benden sakındığını biliyorum.
- I know you've been avoiding me.
Yüzmeyi çok iyi bilmediğim için, boyumu aşan suda yüzmekten sakınırım.
- Since I'm not so good at swimming, I avoid swimming in water that's over my head.
Sami, tutuklamaktan kurtulmak için Mısır'a kaçtı.
- Sami fled to Egypt to avoid arrest.
Soğuk algınlığından korunmak için bol miktarda C vitamini al.
- Take lots of vitamin C to avoid catching cold.
Uçurumun üstünde duran bir adam boşluğa atlayarak intihar etmek üzereydi.
- A man standing on the cliff was about to commit suicide by jumping into the void.
Fadıl hayatında bir boşluk hissetti.
- Fadil felt a void in his life.
And therewith anone cam another knyght of the castell; and he was smyttyn so sore that he avoyded hys sadyll.
Nobody had crossed the void since one man died trying three hundred years ago; it's high time we had another go.
suche ii brethren as is kyng Ban & kyng bors ar not lyuynge, wherfore we must nedes voyde or deye.
He voided the check and returned it.
The return value can safely be ignored if it is a void function.
... of certainty in the void that allows them to build their whole stable edifice of certainty ...