a view, vista or outlook

listen to the pronunciation of a view, vista or outlook
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a view, vista or outlook в Английский Язык Турецкий язык словарь

perspective
perspektif

Tom'un perspektifi yok. - Tom has no perspective.

Perspektifini kaybediyorsun. - You're losing perspective.

perspective
bakış açısı

Onun siyasi bakış açısını onaylıyorum. - I share his political perspective.

Soruna başka bir bakış açısından yaklaşmaya karar verdim. - I've decided to approach the problem from another perspective.

perspective
{i} derinlemesine inceleme yeteneği
perspective
{i} görünüm
perspective
(Politika, Siyaset) öngörü
perspective
(Politika, Siyaset) görüş
perspective
açı

Onun siyasi bakış açısını onaylıyorum. - I share his political perspective.

Problemi bir çocuğun bakış açısıyla düşünmeliyiz. - We should consider the problem from a child's perspective.

perspective
görünge
perspective
perspektife dikkat ederek çizilmiş
perspective
{i} geniş bakış açısı
perspective
(Mukavele) perspektif; görüş açısı
perspective
perspektif manzara
perspective
(isim) perspektif, derinlik, derinlemesine inceleme yeteneği, görünüm, geniş bakış açısı
perspective
{i} uzaklık duygusu veren manzara resmi
perspective
perspektife göre resimlendirilmiş
perspective
perspektife uygun
perspective
perspective view mesafelere oranla görünüş
perspective
{i} (resimde) perspektif
perspective
derinlik verilmiş
Английский Язык - Английский Язык
perspective
a view, vista or outlook
Избранное