a very young or little dog, a puppy

listen to the pronunciation of a very young or little dog, a puppy
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a very young or little dog, a puppy в Английский Язык Турецкий язык словарь

pup
{i} fok yavrusu
pup
yavru köpek

Annem bize bir yavru köpek satın aldı. - Mother bought us a puppy.

Yavru köpek elimi ısırdı. - The pup snapped at my hand.

pup
yavrulamak
pup
yavru fok
pup
(köpek) doğurmak
pup
{f} yavrulamak (köpek)
pup
{f} (köpek, kurt, fok v.b.) yavrulamak
pup
doğur

Sami'nin köpeği bir sürü yavru doğurdu. - Sami's dog gave birth to a litter of pups.

pup
{i} kurt yavrusu
pup
f yavrulamak pup tent iki kişilik ufak çadır
pup
(isim) yavru köpek, köpek yavrusu, kurt yavrusu, delikanlı, züppe
pup
{f} doğurmak (köpek)
pup
{i} köpek yavrusu

Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın. - And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.

Bizim kayıp köpek yavrusunu aradık fakat boşuna. - We looked for our lost puppy, but in vain.

pup
köpekbalığı yavrusu
pup
fok yavrusu/köpek yavru
pup
{i} köpek yavrusu, enik, encik
pup
ayıbalığı yavrusu
pup
{i} züppe
Английский Язык - Английский Язык
{n} pup
a very young or little dog, a puppy

    Расстановка переносов

    a ve·ry young or lit·tle dog, a pup·py

    Произношение

Избранное