Ne yazık ki, bu sadece elle yapılan çalışmaydı.
- Unfortunately, it was just manual work.
Dikiş elle yapılan iştir.
- Sewing is manual work.
Okumasını istedikleri el kitabı iki inç kalınlığındaydı.
- The manual they asked him to read was two inches thick.
Bu el kitabı yalnızca elektronik olarak mevcuttur. Basılı bir versiyonu yoktur.
- This manual is only available electronically. There is no printed version.
Hey, araç navigasyon sisteminin kullanım kılavuzunu nereye koydun?
- Hey, where did you put the car navigation system's user's manual?
Kullanım kılavuzuna ihtiyacım yok.
- I don't need the user manual.
Bilgisayar kullanma kılavuzu yazabilen bir kişi arıyorum.
- I am seeking a person who can write a personal computer manual.
Ebeveynlik için kullanım kılavuzu yok.
- There's no instruction manual for parenthood.
Manuel ateşli silahın 14. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülmektedir.
- It is thought that manual firearms appeared in the 14th century.
Hiç manuel vitesle araba sürdün mü?
- Have you ever driven manual?
El ile sürebilir misin?
- Can you drive manual?