a vague understanding

listen to the pronunciation of a vague understanding
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a vague understanding в Английский Язык Турецкий язык словарь

feel
{f} anlamak
feel
{i} hissetme

Önemli hissetmek istiyorum. - I want to feel important.

Kesilmiş uzuvları olan insanlar onları hâlâ orada gibi hissetmeye devam ediyor. - People with amputated limbs continue to feel them as if they were still there.

feel
elleri ile yoklamak
feel
{f} hissetmek, duymak: I feel good. Kendimi iyi hissediyorum
feel
(dokunarak/elleyerek) hissetmek
feel
el yordamıyla aramak
feel
duyumsama
feel
hissetmek

Tom mutlu hissetmekten kendini alamadı. - Tom couldn't help but feel happy.

Tom üzgün hissetmekten kendini alamadı. - Tom couldn't help but feel sad.

feel
zannetmek
feel
arama

Yardıma ihtiyacınız olursa, beni aramaya çekinmeyin. - If you need help, feel free to call me.

Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı. - The water was so murky that the police divers had to search for the body by feel.

feel
yoklama
feel
duyumsamak
feel
{f} sezmek
feel
{f} duymak
feel
{i} sezgi

Bunun hakkında kötü bir sezgim var. - I have a bad feeling about that.

Tom'un sınavı geçmeyeceğine dair içgüdüsel bir sezgim var. - I have a gut feeling that Tom won't pass the test.

feel
{i} dokunma

Bugün dağlardan daha yüksek hissediyorum. Bugün gökyüzüne dokunmak istiyorum. - Today I feel higher than the mountains. Today I want to touch the sky.

feel
(isim) duygu, his, dokunma hissi, temas, hissetme, sezgi
feel
{i} (bir şeyin dokununca uyandırdığı) his
Английский Язык - Английский Язык
feel
a vague understanding

    Расстановка переносов

    a vague un·der·stand·ing

    Турецкое произношение

    ı veyg ʌndırständîng

    Произношение

    /ə ˈvāg ˌəndərˈstandəɴɢ/ /ə ˈveɪɡ ˌʌndɜrˈstændɪŋ/
Избранное