O bir uzman daktilocu.
- She is an expert typist.
O bir daktilocu olarak iş buldu.
- She found employment as a typist.
Kız kardeşim iyi bir daktilocu.
- My sister is a good typist.
O bir daktilocu olarak iş buldu.
- She found employment as a typist.
O bir katip olarak işe girdi.
- She got a job as a typist.
Katip hatayı silmeye çalıştı.
- The typist tried to erase the error.