Tom kayaya tırmanma girişiminde bulunuyor.
- Tom is attempting to climb the rock.
Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır.
- He is too much of a coward to attempt it.
O, intihar teşebbüsünde bulundu.
- He attempted suicide.
Dan soyguna girişmek istedi.
- Dan wanted to attempt the robbery.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
- We'll attempt to start the class soon.
Tom Mary'yi onunla birlikte kiliseye gitmek için ikna etmeye çalıştı.
- Tom attempted to persuade Mary to go to church with him.
Adamın sigarayı bırakmak için yaptığı üçüncü deneme başarısızlıkla son buldu.
- The man's third attempt to stop smoking ended in failure.
Kaçış denemesi başarılıydı.
- His escape attempt was successful.