İstasyon iki şehir arasında yer almaktadır.
- The station is situated in between the two towns.
Bu sana bahsettiğim şehir.
- This is the town I told you about.
Futbol takımımız kasabadaki diğer takımların tümünü yendi.
- Our soccer team beat all the other teams in the town.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Onun ebeveynleri ana ilçe merkezinde yaşıyor.
- His parents live in the main county town.
Kenti tanımak için çevrede dolaştı.
- He walked around to see the town.
Kente düzenli otobüs servisi var mı?
- Is there regular bus service to the town?
Belediye binası insanlarla doluydu.
- The town hall was full of people.
Burası belediye binasıdır.
- This is the Town Hall.
Tom'un sana şehir merkezini gezdirmesini isteyebilirim.
- I could ask Tom to show you around town.
Şehir merkezine gidiyorum.
- I'm going to the center of town.
... service on in town ...
... Even though Hollywood can be a really hard town to try to ...