Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a title for someone married to a lord

listen to the pronunciation of a title for someone married to a lord
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a title for someone married to a lord в Английский Язык Турецкий язык словарь

lady
{i} hanımefendi

O, hanımefendiyi bana tanıttı. - She introduced the lady to me.

Yaşlı hanımefendi tepeye kadar yavaşça yürüdü. - The old lady walked slowly up the hill.

lady
bayan

Bayan şimdi su içiyor. - The lady is now drinking water.

Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı. - The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.

lady
{i} leydi

Leydi en fazla kırk yaşında. - The lady is forty years old at most.

Jane güzel bir leydi oldu. - Jane grew up to be a fine lady.

lady
kadın

Yaşlı kadın otobüsten indi. - The old lady got down from the bus.

Şu zavallı kadın engelli. - That poor lady is disabled.

lady
{i}

Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir. - It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.

Hayalim devlet başkanının eşi olmak. - My dream is to be the First Lady.

lady
Lady Day 25 marta tesadüf eden bir kilise yortusu
lady
kibar kadın
lady
sevgili

Sevgili bayan, ben Polonyalı bir dedektif değilim. Ben uluslararası bir dedektifim. - I am not a Polish detective, dear lady. I am an international detective.

lady
bir İngiliz asılzadesinin karısı
lady
{i} b.h. Leydi
lady
lady of the house evi idare ed
lady
(sıfat) kadın
lady
sevilen kadın
lady
lady in waiting kraliçe veya prensesin nedimesi
lady
{i} hanım

Hanımefendi, bir ay önce buraya taşındı. - The lady moved here a month ago.

Bayan Smith yaşlı bir hanımdır. - Mrs. Smith is an elderly lady.

Английский Язык - Английский Язык
lady
a title for someone married to a lord

    Расстановка переносов

    a ti·tle for some·one mar·ried to a Lord

    Турецкое произношение

    ı taytıl fôr sʌmwʌn merid tı ı lôrd

    Произношение

    /ə ˈtītəl ˈfôr ˈsəmˌwən ˈmerēd tə ə ˈlôrd/ /ə ˈtaɪtəl ˈfɔːr ˈsʌmˌwʌn ˈmɛriːd tə ə ˈlɔːrd/
Избранное