a supposition, an imagination

listen to the pronunciation of a supposition, an imagination
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a supposition, an imagination в Английский Язык Турецкий язык словарь

suppose
{f} varsaymak
suppose
farz etmek
suppose
{f} sanmak
suppose
{f} zannetmek
suppose
{f} farzetmek
suppose
{f} 1. zannetmek, sanmak: I suppose they're in Muğla by now. Şimdi Muğla'da olduklarını zannediyorum. I suppose so. Galiba öyle. They supposed
suppose
{f} düşünmek
suppose
{f} saymak
suppose
{f} olduğuna inanmak
suppose
{f} gerekmek
suppose
{f} tahmin etmek
suppose
güya

Sekreterim güya araştırma yapmış. - This is supposedly research which my secretary did.

suppose
eğer
suppose
farzedelim ki
suppose
varsay

Onun geri geldiğini varsay, ona ne söylerdin? - Suppose she comes back. What would you say to her?

On yıl sonra dünya çapında bir petrol sıkıntısı olduğunu varsayalım. Sanayileşmiş ülkelere ne olurdu? - Suppose there was a worldwide oil shortage in ten years' time. What would happen to the industrialised countries?

suppose
farzedelim
suppose
inanmak
suppose
(fiil) farzetmek, varsaymak, düşünmek, sanmak, zannetmek, tahmin etmek, saymak, olduğuna inanmak, gerektirmek, gerekmek
Английский Язык - Английский Язык
{n} supposal
{n} suppose
a supposition, an imagination

    Расстановка переносов

    a supposition, an im·ag·i·na·tion

    Произношение

Избранное