Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.
- The warranty doesn't cover normal wear and tear.
Bir palto giymelisin.
- You should wear a coat.
Okul kuralları öğrencilerin okul üniformaları giymelerini gerektiriyor.
- The school rules require students to wear school uniforms.
O biçimsiz bir elbise giyiyordu.
- She was wearing an ugly dress.
O kırmızı kravat takım elbisene uymuyor-Niçin yeşil olanını takmıyorsun?
- That red tie doesn't go with your suit. Why don't you wear the green one?
Pembe giyinmekle ne yanlış?
- What's wrong with wearing pink?
Mary Cadılar bayramı için seksi bir kostüm giymek istemiyordu bu yüzden Amish bir kadın gibi giyinmeye karar verdi.
- Mary didn't want to wear a sexy costume for Halloween so she decided to dress like an Amish woman.
Tom, bir takım elbise ve bir kravat giymek zorunda değildi fakat giydi.
- Tom didn't have to wear a suit and tie, but he did.
Okulda, okul üniforması giymek zorundayız.
- We have to wear school uniforms at school.
Tom'un cüzdanı taşımak için biraz daha kötüydü. Mary yeni bir tane alması gerektiğini söyledi.
- Tom's wallet was a bit the worse for wear, and Mary said he should get a new one.