a struggle, strong endeavor, attempt

listen to the pronunciation of a struggle, strong endeavor, attempt
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a struggle, strong endeavor, attempt в Английский Язык Турецкий язык словарь

effort
{i} gayret

Eğer gayret etmezse, hiç kimse İngilizceye hakim olamaz. - No one can master English if he doesn't make effort.

Çok az bir gayretle kitabı yazdı. - She wrote the book with very little effort.

effort
{i} çaba

Çabalar sonuç getirmedi. - The efforts brought about no effect.

Çabalar her zaman faydalı olmaz. - Efforts do not always pay off.

effort
(Askeri) GAYRET, ÇALIŞMA, ÇABA
effort
(Askeri) çalışma

Bu yaşlı politikacılar neden yeniden seçilmeye çalışmak için bu kadar çok zaman ve emek harcıyorlar? Hayatlarının çok daha uzun sürmesi muhtemel değildir. - Why do these elderly politicians spend so much time and effort trying to get reelected? Their lives are not likely to last much longer.

Ortak çalışmaya dayalı bir çabaydı. - It was a collaborative effort.

effort
ceht
effort
teşebbüs
effort
çaba harcama

O, çaba harcamadan ağaca tırmandı. - He climbed up the tree without effort.

Hiçbir şey çaba harcamadan ölümlülere verilmez. - Nothing is given to mortals without effort.

effort
{i} çabalama
effort
kudret
effort
effortless gayretsiz
effort
{i} girişim

Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır. - In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.

effort
{i} deneme
effort
{i} gayret, çaba, efor
effort
kendini sıkma
effort
çaba göstermeyen
effort
{i} eser
Английский Язык - Английский Язык
{n} effort
a struggle, strong endeavor, attempt

    Расстановка переносов

    a struggle, strong endeavor, at·tempt

    Произношение

Избранное