a strong line

listen to the pronunciation of a strong line
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a strong line в Английский Язык Турецкий язык словарь

rope
{i} halat

Tom eski halat köprüyü geçmeye çalışmanın mantıklı olmayacağına karar verdi. - Tom decided that it wouldn't be sensible to try to cross the old rope bridge.

Tom bana halatları gösterecek. - Tom is going to show me the ropes.

rope
ip
rope
(Gıda) sünme
rope
{f} bağla

Tom sarı renkli naylon bir iple bağlandı. - Tom was tied with a yellow nylon rope.

Bu ip parçası ile Tom'u bağla. - Tie Tom up with this piece of rope.

rope
{i} kement

Sana kementleri göstereceğim. - I'll show you the ropes.

A line
bir çizgi
A line
A çizgisi
rope
dili kandırmak
rope
{i} içeceğin yapışkan oluşumu
rope
rope in k
rope
(Tekstil) halat, ip, sicim
rope
ip gibi dizilmiş şey
rope
{i} hareket özgürlüğü
rope
(isim) sicim, kement, urgan, ipe dizilmiş şeyler, dizi, hareket serbestliği, hareket özgürlüğü, içeceğin yapışkan oluşumu, halat, ip, ipe çekme (idam)
rope
{i} ipe çekme (idam)
rope
ip,v.bağla: n.ip
rope
{f} halatla bağlamak
rope
{i} hareket serbestliği
rope
{i} dizi
rope
{f} iple bağlamak
rope
(fiil) bağlamak, halatla bağlamak, kementle yakalamak, ip ip olmak (sıvı)
strong line
(deyim) take a firm /hard/strong line (with someone) (on/over sth.): kesin davranmak
Английский Язык - Английский Язык
rope
a strong line

    Турецкое произношение

    ı strông layn

    Произношение

    /ə ˈstrôɴɢ ˈlīn/ /ə ˈstrɔːŋ ˈlaɪn/
Избранное