Английский Язык - Турецкий язык
Определение a strong cement used to join substances в Английский Язык Турецкий язык словарь
- glue
- yapıştırmak
İki parçayı birlikte yapıştırmak zor olacak.
-It'll be difficult to glue the two pieces together.
- glue
- {i} tutkal
Tom'un gözleri ekrana tutkallıydı.
-Tom's eyes were glued to the screen.
O kutudaki tutkal ve makası bana uzat lütfen.
-Hand me the glue and the scissors in that box, please.
- glue
- {i} zamk
Bu sıvı zamk yerine kullanılabilir.
-This fluid can be substituted for glue.
- glue
- yapışıcı
- glue
- tutkal sürmek
- glue
- yapışkan
- glue
- yelim
- glue
- {f} tutkallamak
- glue
- {f} yapıştır
İki parçayı birlikte yapıştırmak zor olacak.
-It'll be difficult to glue the two pieces together.
O, vazoyu uyduruk bir biçimde birlikte yapıştırdı.
-He glued the vase together sloppily.
- glue
- {f} dikkatini vermek
- glue
- tutkal gibi yapışkan madde
- glue
- {i} yapıştırıcı
Bu yapıştırıcı plastiğe yapışmaz.
-This glue does not adhere to plastic.
- glue
- yapışkan glueynessyapışkanlık
- glue
- {f} zamklamak
- glue
- gluey tutkal gibi
- glue
- {f} yapışmak
- glue
- gluepotiçine ısıtılacak tutkal kabı konulan kaynar su kabı
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение a strong cement used to join substances в Английский Язык Английский Язык словарь
- {n} glue
a strong cement used to join substances
Расстановка переносов
a strong ce·ment used to join substancesТурецкое произношение
ı strông sıment yuzd tı coyn sʌbstınsızПроизношение
/ə ˈstrôɴɢ səˈment ˈyo͞ozd tə ˈʤoin ˈsəbstənsəz/ /ə ˈstrɔːŋ səˈmɛnt ˈjuːzd tə ˈʤɔɪn ˈsʌbstənsəz/
Resimler
История
Избранное