a stopping place

listen to the pronunciation of a stopping place
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a stopping place в Английский Язык Турецкий язык словарь

station
{i} terminal

Otobüs terminali nerede? - Where's the bus station?

Otobüs terminaline nasıl giderim? - How do I get to the bus station?

station
{i} durak

Bir sonraki durak Berlin Merkez İstasyonu - The next stop is Berlin Central Station.

Bir sonraki durakta trenden in. - Get off the train at the next station.

station
(Tıp) stasyon
station
(Argo) büyük çiftlik
station
duralga
station
(Askeri) garnizon
station
makam
station
mevki

Bir insan bulunduğu mevkiyle yargılanmamalıdır. - A man should not be judged by his station in life.

station
{i} karakol

En yakın karakol nerede? - Where is the nearest police station?

O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti. - She advised him to go to the police station.

station
{i} istasyon (araştırma kuruluşu): agricultural experiment
station
vaziyet
station
(Askeri) İSTASYON, TELSİZ İSTASYONU: Tam bir telsiz muhabere hizmetini yerine getirecek tali teçhizat ile birlikte müstakil bir alıcı veya verici cihaz ya da alıcı ve verici cihazlar düzeni. Telsiz istasyonu, devamlı veya geçici olarak gördüğü hizmete göre sınıflandırılır
station
{i} üs

Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz. - Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.

station
ordu veya donanmanın özel bir görevle gönderildiği yer
station
bir kimsenin bulunduğu yer
station
{i} radyo, TV istasyon
station
(Tıp) Duruş, vaziyet, durum, hal
station
istasyon ra
station
(fiil) atamak, tayin etmek, görevlendirmek, yerleştirmek
stopping place
durak
stopping place
istasyon
stopping place
iskele
Английский Язык - Английский Язык
station
a stopping place

    Расстановка переносов

    a stop·ping place

    Турецкое произношение

    ı stäpîng pleys

    Произношение

    /ə ˈstäpəɴɢ ˈplās/ /ə ˈstɑːpɪŋ ˈpleɪs/
Избранное