Dur çizgisinde duruyorsun.
- You're stopping on the stop line.
Bu otobüs neden duruyor?
- Why is this bus stopping?
Fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı.
- Far from stopping, the storm became much more intense.
Durmaksızın hepsini bana boşalttı.
- She poured me all of it without stopping.
Onları durdurmanın imkanı yoktu.
- There was no stopping them.
Tom'u durdurmanın imkanı yoktu.
- There was no stopping Tom.
... ROMNEY: Candy, I don't have a policy of stopping wind jobs in Iowa and that ' they're ...
... the hook or things like that, if there's a definite stopping point, I'll bring it to ...