Lambanın ışığı siste parıldıyordu.
- The light of the lamp glimmered in the fog.
Sisten başka bir şey göremedim.
- I could see nothing but fog.
Bu, içinde bulunacak bir adam için tehlikeli bir ruh halidir.
- This is a dangerous state of mind for a man to be in.
Berbat ruhsal durumum beni çıldırttı.
- My poor state of mind made me distraught.
Dan, Linda'nın ruhsal durumu hakkında endişeliydi.
- Dan was worried about Linda's state of mind.