Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.
- Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius.
Termometre 15 derecede durdu.
- The thermometer stood at 15 degrees.
Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi.
- His grandfather was a soldier of high degree.
Tom kimya diplomasına sahiptir.
- Tom has a chemistry degree.
Senin bir mezuniyet diploman var.
- You have a bachelor's degree.
Tom yüksek lisansını üç yıl önce aldı.
- Tom got his master's degree three years ago.
İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir.
- Master's degrees in Britain are not very common.
Master, we knowe that thou sayest, and teachest ryght, nether considerest thou eny mannes degre, but techest the waye of god truely.