a solution to a problem; something that is needed

listen to the pronunciation of a solution to a problem; something that is needed
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a solution to a problem; something that is needed в Английский Язык Турецкий язык словарь

ticket
{i} bilet

İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım. - I had great difficulty in finding my ticket at the station.

Konser için bilet alırken zorlandım. - I had difficulty getting a ticket for the concert.

ticket
{i} parti aday listesi

Geçmişte demokratik parti aday listesi için oy verdim fakat bundan sonra Cumhuriyetçi partiyi destekleyeceğim. - In the past I used to vote for the Democratic ticket, but from now on I'll climb on the Republican bandwagon.

ticket
{i} fiyat etiketi
ticket
{i} trafik cezası verilen kimseye cezasının mahiyetini bildiren resmi kâğıt
ticket
trafik cezası yazmak
ticket
para cezası
ticket
{i} trafik cezası

Ben bir trafik cezası aldım. - I got a traffic ticket.

U-dönüşü yapılmaz levhası olmayan bir kavşakta bir U-dönüşü yaptığımdan dolayı polisin bana bir trafik cezası makbuzu yazmamasından dolayı şanslıydım. - I was lucky that the policeman didn't give me a ticket for making a U-turn at an intersection that had a no U-turn sign.

ticket
{i} ehliyet (kaptan)
ticket
(trafik) para cezası
ticket
etiket

İhlal edenler etiketlenecek. - Violators will be ticketed.

ticket
{i} parti programı
ticket
{f} etiketlemek
ticket
ticket agent bilet satan memur
ticket
bir partinin seçim namzetleri listesi
ticket
{i} (seçimde) bir partinin aday
ticket
trafik suçunu cezalandırmak için verilen karakol davetiyesi
ticket
(fiil) etiketlemek
ticket
{i} fiş

Yemek fişlerini nasıl kullanırım? - How do I use meal tickets?

Sami yemek fişini kaybetti. - Sami lost his meal ticket.

Английский Язык - Английский Язык
ticket

I saw my first bike as my ticket to freedom.

a solution to a problem; something that is needed

    Расстановка переносов

    a so·lu·tion to a problem; some·thing that I·s needed

    Произношение

Избранное