Tom Mary'nin duygularına zarar vermek niyetinde değildi.
- Tom didn't intend to hurt Mary's feelings.
Tom Mary'ye zarar vermekten korktu.
- Tom was afraid of hurting Mary.
Tom Mary'nin neden çok morali bozuk göründüğünü merak ediyordu.
- Tom wondered why Mary seemed so depressed.
Maria arabası bozulduğu için metroya bindi.
- Maria took the metro, since her car broke down.
Tom Mary'ye nişanı bozmak istediğini söyledi.
- Tom told Mary that he wanted to break off the engagement.