a small house; a cot; a hut

listen to the pronunciation of a small house; a cot; a hut
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a small house; a cot; a hut в Английский Язык Турецкий язык словарь

cottage
{i} kulübe

Kulübede yaşayan adam kör. - The man living in the cottage is blind.

Peter'ın kulübesi çok büyük. - Peter's cottage is very big.

cottage
köşk
cottage
kırevi
cottage
kır evi

Köprünün ötesinde bir kır evi var. - There is a cottage beyond the bridge.

Kır evinin arkasında güzel bir ağacın altında bir masa kurdum. - I've set out a table under a beautiful tree behind the cottage.

cottage
küçük ev
cottage
{i} sayfiye evi

Onun deniz kenarında bir sayfiye evi var - She has a cottage by the sea.

Sayfiye evi bana onunla birlikte geçirdiğim mutlu günleri hatırlattı. - The cottage reminded me of the happy times I had spent with her.

cottage
cottage pudding üzerine meyvalı şurup dükülen bircottager
cottage
kulübe,yazlık ev
cottage
{i} yazlık ev, sayfiye evi
cottage
rençper
cottage
sayfiyecottage cheese süzme peynir
Английский Язык - Английский Язык
cottage
a small house; a cot; a hut
Избранное