O, çeşitli ekinler büyüttü.
- He grew a variety of crops.
Menünün içinde büyük bir çeşit yemek vardı.
- There was a great variety of dishes on the menu.
Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.
- Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit.