a short, indeterminate amount of time

listen to the pronunciation of a short, indeterminate amount of time
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a short, indeterminate amount of time в Английский Язык Турецкий язык словарь

second
saniye

Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder. - Light travels around the earth seven and a half times a second.

Bir saniyeliğine öleceğimi sandım. - For one second I thought I would die.

second
{i} ikinci

Doktorlar ikinci operasyonu uygulamayı reddettiler. - Doctors refused to perform a second operation.

Onun ikinci oğlu evlendi ve yuva kurdu. - His second son married and settled down.

second
{i} destek

Tom hareketi destekledi. - Tom seconded the motion.

second
ikinci/saniye
second
düelloda şahit
second
yardımcı
second
diğer

Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor? - I lost a glove. Now what should I do with the second one?

En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden. - My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second.

second
göz kırpımı
second
{i} düello şahidi
second
geçici olarak göreve getirmek
second
göreve getir/destekle
second
{s} ikinci dereceli
second
{i} nota aralığı
second
{f} göreve getirmek [brit. ask.]
second
{s} öbür
second
ikinci kalite mallar
Английский Язык - Английский Язык
second
a short, indeterminate amount of time

    Расстановка переносов

    a short, in·de·ter·mi·nate a·mount of time

    Произношение

Избранное