a shell; esp

listen to the pronunciation of a shell; esp
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a shell; esp в Английский Язык Турецкий язык словарь

bomb
bombalamak
bomb
bomba

Grup bombalama sorumluluğunu üstlendi. - The group claimed responsibility for the bombings.

Atom bombaları insan ırkı için bir tehlikedir. - Atomic bombs are a danger to the human race.

bomb
bombalı

Pakistan'daki bir bombalı saldırı sonucunda yüz on altı kişi öldü. - One hundred and sixteen people died as a result of a bomb attack in Pakistan.

bomb
(Spor) uzak mesafeden atılan şut
bomb
atom bombası

Onlar Hiroşima'ya bir atom bombası attılar. - They dropped an atomic bomb on Hiroshima.

Atom bombası, 20. yüzyılın fizik ürünüdür. - The atomic bomb is the offspring of 20th century physics.

bomb
bomba atmak
bomb
(the ile) atom bombası
bomb
{f} bombala

Avcı uçağı bombalarını bıraktı. - The fighter plane released its bombs.

Atom bombaları insan ırkı için bir tehlikedir. - Atomic bombs are a danger to the human race.

bomb
bomba patlatmak

Rehin tutanlar bir bomba patlatmakla tehdit etti. - The hostage-takers threatened to detonate a bomb.

bomb
{f} bombardıman etmek
bomb
(fiil) bombalamak, bombardıman etmek; fiyasko ile sonuçlanmak, başarısızlığa uğramak
bomb
aerosol bombası
bomb
(Askeri) BOMBALAMAK: Bir uçaktan, hedef üzerine bir veya birkaç bomba atmak
bomb
bomb bombala
bomb
bomb bayuçakta bombanın atıldığı bölüm
bomb
{i} fiyasko
bomb
(volkanik) bomba
Английский Язык - Английский Язык
bomb