Ekipte olmaktan memnunum.
- I like being on the team.
Bush çalışkan bir ekip kurdu.
- Bush put together a hard-working team.
Ben yeni takımın kaptanı değilim.
- I am not the captain of the new team.
İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı.
- Spain has won the 2010 FIFA World Cup and the national team logo gains the first star.
İyi bir takım oluşturacağız.
- We'll make a good team.
İkiniz mükemmel bir takım oluşturuyorsunuz.
- You two make a great team.
The adjacent alleys were choked with tethered wagons, the teams reversed and nuzzling gnawed corn-ears over the tail-boards.