a set of characteristics by which someone or something can be recognized

listen to the pronunciation of a set of characteristics by which someone or something can be recognized
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a set of characteristics by which someone or something can be recognized в Английский Язык Турецкий язык словарь

description
tarif

Manzaranın güzelliği kelimelerle tarif edilemezdir. - The beauty of the sight is beyond description.

O ülkenin güzelliği tarifin ötesindedir. - The beauty of that country is beyond description.

description
{i} tasvir

Bu yazarın kitapları bana uygun gelmiyor çünkü erotik tasvirler fazla sapıkça. - This author's books don't suit me because the erotic descriptions are too perverted.

Tom'un tasviri doğruydu. - Tom's description was accurate.

description
tanım

Tom kesinlikle polisin bize verdiği tanıma uyuyor. - Tom certainly fits the description that the police gave us.

Manzara kelimelerle tanımlanamıyordu. - The scenery was beyond description.

description
{i} betimleme

Kurbanın katili tarafından yapılan çarpıcı betimleme, gözyaşları içinde mahkemeyi terk eden annesine çok ağır geldi. - The graphic description of the victim's murder was too much for his mother, who ran out of the court in tears.

description
(Bilgisayar) açıklama tanım
description
(Bilgisayar) açıklaması

Tom'un açıklaması doğruydu. - Tom's description was accurate.

Bana hırsızın kısa bir açıklamasını verebilir misin? - Can you give me a brief description of the thief?

description
be beyond description veya beggar description kelimelerle tarif edilemez olmak
description
eşkal

Sami polise şüphelinin bir eşkalini verdi. - Sami gave police a description of the suspect.

description
answer to the description tavsif edilmiş olan özelliklere sahip olmak
description
çıkarıp atma
description
çekip çıkarma
description
çeşit
description
Açıklama

Neler olduğuna dair detaylı bir açıklamaya ihtiyacımız var. - We need a detailed description of what happened.

O, orada ne olduğu ile ilgili güzel bir açıklama yazdı. - He wrote a fine description of what happened there.

description
{i} tanımlama

Adam tanımlamaya uyuyordu. - The man answered to the description.

Sonunda bu tanımlamaya uyan bir adam bulduk. - We finally found a man who fits this description.

Английский Язык - Английский Язык
description
a set of characteristics by which someone or something can be recognized

    Расстановка переносов

    a SET of characteristics by which some·one or some·thing Can be rec·og·nized

    Турецкое произношение

    ı set ıv kerıktırîstîks bay hwîç sʌmwʌn ır sʌmthîng kın bi rekıgnayzd

    Произношение

    /ə ˈset əv ˌkerəktərˈəstəks ˈbī ˈhwəʧ ˈsəmˌwən ər ˈsəmᴛʜəɴɢ kən bē ˈrekəgˌnīzd/ /ə ˈsɛt əv ˌkɛrəktɜrˈɪstɪks ˈbaɪ ˈhwɪʧ ˈsʌmˌwʌn ɜr ˈsʌmθɪŋ kən biː ˈrɛkəɡˌnaɪzd/
Избранное