Bakanlık iç işlerini yönetir.
- The ministry administers the internal affairs.
Japonya'da iyi hizmet için bahşiş vermek geleneksel değildir.
- In Japan it is not customary to tip for good service.
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Ben restoranın servisinden memnun değilim.
- I'm not satisfied with the restaurant's service.
Havalimanına otobüs servisi var mı?
- Is there bus service to the airport?
Pilotlar telsizle havaalanı hizmetleri ile iletişim kurar.
- Pilots communicate with airport services by radio.
Geri bildiriminiz önemli ve mümkün olan en iyi hizmeti nasıl sağlayabileceğimizi bilmemize yardım edecek.
- Your feedback is important and it will help us to know how we can provide the best service possible.
Belki de yardımcı olabilirim.
- Maybe I can be of service.
Sami iki yıllık askerlik görevini bitirdi.
- Sami finished his two years of military service.
Askerlik görevimi Ankara'da yaptım.
- I had my military service in Ankara.
Geri bildiriminiz önemli ve mümkün olan en iyi hizmeti nasıl sağlayabileceğimizi bilmemize yardım edecek.
- Your feedback is important and it will help us to know how we can provide the best service possible.
Nasıl hizmet edebileceğimizi bize bildirin.
- Let us know how we can be of service.
Türkiye'de zorunlu askerlik vardır.
- Compulsory military service exists in Turkey.
Sami iki yıllık askerlik görevini bitirdi.
- Sami finished his two years of military service.
Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir.
- In the United States, 20 million new jobs have been created during the past two decades, most of them in the service sector.
Bir işe yarayabilir miyim?
- May I be of further service?
Biz birine hizmet etmeyi reddetme hakkını saklı tutuyoruz.
- We reserve the right to refuse service to anyone.
Arabanın bakıma ihtiyacı var.
- The car needs a service.
Bugün arabamı bakım yaptırmaya götürdüm.
- I took my car to have it serviced today.
The funeral service was touching.
This machine provides the name service for the LAN.
They service the customer base.
He was going to service her.
He is going to service the car.
... A music service that's about music, and the technology ...
... Because, think about it, if she's been in the food service ...