Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım.
- I will study abroad when I have finished school.
İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
Tom bitiş çizgisini geçerken sıcak ve yorgun görünüyordu.
- Tom looked hot and tired as he crossed the finish line.
Bob bitiş çizgisine ilk önce ulaştı.
- Bob reached the finish line first.
Biz yarına kadar parti hazırlıklarını bitirmek zorundayız.
- We have to finish preparations for the party by tomorrow.
Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor.
- This book is really difficult to finish reading in a week.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Tom tabloya birkaç son rötuşları ekledi.
- Tom added a few finishing touches to the painting.